Haber

İslahiyeli Depremzede: “Bize Kimse Yardım Etmedi. Bu Ülkenin Hükümetinden Bir Fayda Görmedik”

HABER: EMRE SERCAN IKE/ Kamera: DURSUN ALKAYA

Gaziantep’in İslahiye ilçesinde boş arazide ailesiyle kurdukları çadırda yaşayan depremzede kadın, “Bize kimse yardım etmedi. Biz bu ülkenin hükümetinden bir fayda görmedik. Biz de gördük. Yurt dışından gelen TIR’ları bile şehirlerin girişinde durdurup, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin poşetlerine koyup dağıttıklarını vatandaşlardan duyduk.” ” söz konusu.

Gaziantep’in İslahiye ilçesinde stadın karşısındaki boş arazide kurdukları çadırlarda yaşayan depremzede kadın ve ailesi, depremin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen devletten herhangi bir destek alamadıklarından şikayetçi oldu. Depremzede dedi ki:

“HİÇBİR DEVLET KURUMUNDAN YARDIM ALMADIK”

“2 buçuk trilyon evim yıkıldı. Beni çok yaralıyorlar, yaralıyorlar. Ortada kaldık. Büyük malları zekatla kurtardık. Kendi imkanlarımızla burada burada mücadele ediyoruz. ‘Gençlik’ denen bir yer. Orada merkez’ kuruldu, ‘o gençlik merkezinde yardım var’ dediler. Geçenlerde kardeşim, abimin eşi gittim, bizi resmen Suriyelilerden alt sınıf olarak gördüler. buraya girmene izin ver.’ Yani şu anda 6000 kişilik konteyner kent kuruldu o stadyumdaki konteynerde 4000’i tamamen Suriyeli 2 bin kişi bu mahalleyi terk etti fakir mahallesi Her türlü imkan var. suriyeli çocuklar bizim çocuklarımızı koymuyorlar oraya götürüp eğlendirmek istiyoruz bizim çocukların psikolojisi çok bozuk oralara kabul edilmiyoruz kabul edilmiyoruz orda burada imkanlar vatandaşlarımız millet millet… Allah vatandaşlarımızdan binlerce kez razı olsun.Vatandaşlarımız gerçekten bize çok yardımda bulundular.Elden teslim edip yardımda bulundular.Hafta sonları ve Pazar günleri Antep’ten vatandaşlar kendi imkanlarıyla ve kendi araçlarıyla geliyorlar.Yemeklerini yapıp getiriyorlar. , koli getiriyorlar, şu an yanlarındayız, ne AFAD’dan, ne Kızılay’dan, ne de herhangi bir devlet kurumundan yardım almadık.

“HER TÜRLÜ YİYECEK VE GİYSİ, PARA VEYA MAL KONTEYNERLERE YAPILMAKTADIR”

Sırf para taşımak için bize 15 bin lira verdiler. Herkese verdiler. 10 bin lira da verildi. Bunun dışında her türlü yiyecek, giyecek ve kaplara para ve eşya yapılır. Konteynerlerin çok güzel yardımı. Dışarıdayız, konteynırın içine giremediğimize göre şimdi ne halimiz var? Evim yıkıldı, şu an evsizim, işte evim onun içinde. Şu anda hiçbir şeyim yok, bu yüzden iş yerimiz yıkıldı. Nurdağı’nda bir galerimiz vardı ve orası gitti. Eşim sıkıntı içinde zekatı emen bir çadır buldu. O çadırı kurmuş, o çadıra masa sandalye koymuş iş yapamaz diye, aracımız artık araç değil. Gittiler, onlar da gitti. Bir moloz yığınının altına gömüldü. Nitekim binler vatandaşımızdan memnun olabilir, yemin ederim ki o ilk günlerde, sarsıntının ilk haftalarında Kuvai Nationala’nın ruhunu, Milli Mücadele’nin ruhunu yaşadım ama bizim sayemizde sağ olsun. Vatandaşlarımız varlıklı vatandaşlarımız sayesinde kimseden yardım alamadık. Kimse bize bir tas çorba getirmedi, 10 gündür oradaydık, kayınvalidem, eşi ve iki çocuğu enkaz altındaydı. 3 gün sonra müdahale edildi. Nereye gittik, nerede donarak öldüler. Onları kurtarmak için çok uğraştık, keşke en az 1 tanesini kurtarabilseydik. Kar yağacağını söyledik. Geçmedi, elimizde donup öldüler. Kızılay’dan görmediğimiz bir tas çorba var. AFAD’dan göremedik. Vatandaştan yine gördük. Vatandaş ben gerçekten Kuvayi Milliye’yi, Milli Mücadele’yi o günlerde yaşadım, o ruhu yaşadım, tarih kitabı okumuş biri olarak konuşuyorum. Büyük bir Atatürkçü olarak konuşuyorum. Yani binlerce vatandaşımızdan Allah razı olsun onun dışında kimseye fayda sağlamadık. Kimse gelip bize ‘Durumunuz nedir?’ demedi. bu mu?’ hiç biri sormadı. Nitekim belayı dibine kadar yaşadık.

“6 ŞUBAT GECESİ UMUTLARIMIZ, HAYALLERİMİZ GERÇEKLEŞTİ”

Güzel bir evim vardı. Gitti, gitti. Hayatımızı kurtardığı için ona minnettarız. Bu saatten sonra hayal ettiğim hayatı bulup kurabileceğime inanmıyorum. Bize konutlar vaat edildi. Ben de ona inanmıyorum. Ben gerçekten inanmıyorum, şu an oruçluyum, vallahi size verilen o vaatlere hiç inanmıyorum. Böyle bir şeyin olabileceği benim hayal gücüm… Şimdi gitti. O gece, 6 Şubat gecesi umutlarımız, hayallerimiz yıkıldı gitti. Umudum yok. Yani her şeyimizi, her şeyimizi kaybettik… Sadece canımızı kurtardık. Ona minnettarım, yani yapacak başka bir şey var… Çok büyük bir şey yaşadık çünkü sağda ve solda iki bina yıkıldı ve baş başa kaldık. O taraftaki bina olmasaydı biz de gidecektik. Eşim ve çocuklarım ölüyordu, biz de ölebilirdik… Çok insan öldü, çok can kaybedildi. İnsanlar onu gece yarısı molozun altında bulmuşlar. Onu bir battaniyeyle örttüler. Sabah gelip sizi kurtaracağız dediler. Sabah donup kaldılar o insanlar. Bunu biz de yaşadık, moloz altında kalan bizler, karın altında soba yakıp ısınmaya çalıştık. O kişi orada nasıl ısınacak? O insanların bu kadar çok öldüğünü biliyor musun? Battaniye enkazla mı kaplanacak, kişi buz gibi betonun altında kalacak mı? Sabaha kadar kimse çalışmadı. Akşam olunca ‘hava karardı’ dediler, gittiler. Kimse çalışmadı. Muhtemelen kayınbiraderim gibi bir çocuk da muhtemelen kurtulacaktı ama maalesef kimse düzgün çalışmıyordu. Çok uğraştığını ve bir şeyler yapabileceğimizi söyledi ama hiçbir yolu yoktu. Onun dışında kimse gönülden hareket etmedi. Vallahi bunların hepsini o enkazın başından dibine kadar yaşadık. Sabaha kadar o soğukta eşim 40 numara giyiyor, ayağı 43 numara oldu… Peki ne yapsın? 5 gün uğraştı, 5 dakika uyumadan sesi gitti, dudakları paramparça oldu, sesi hala düzelmedi. 2 ay oldu bak sesi hala düzelmedi çok kötüydük çok perişandık yanımızda kimse yoktu. Şimdi ne olacak biliyor musun? Seçim zamanı herkes buraya gelecek değil mi? Herkes gelecek. O zaman herkes cevabını burada alacak. Ben kimseden ne korkarım ne de korkarım.

“Gelen TIR’ları da şehir girişinde durdurup GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’nin çantalarına koyup dağıttıklarını duyduk”

Kimse bize yardım etmedi. Biz bu ülkenin yönetiminden bir fayda görmedik, yani bir şey görmedik. Böbürlenme ya da yanlış olduğunu bile duydum, bilmiyorum. Yurt dışından gelen tırları şehirlerin girişinde durdurup Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin poşetlerine koyup o şekilde dağıttıklarını da vatandaşlardan duyduk. Görmedim, gördüm dersem saçmalık olur ama duydum. Kimseden yardım almadık, bir faydasını görmedik.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu