Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı astronot özelliklerini anlattı
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, bir astronotun pek çok farklı özelliğe sahip olması gerektiğini belirterek, bunları soğukkanlılık, eğitim, dil becerisi, uçuş deneyimi, fiziksel ve zihinsel sağlık, sabır, azim ve tutku olarak sıraladı.
Uluslararası Uzay İstasyonu’ndan (ISS) canlı bağlantı kuran Gezeravcı, bilime ve uzay çalışmalarına ilgi duyan Kocaeli-Gebze TÜBİTAK Fen Lisesi öğrencilerinin sorularını yanıtladı.
Fırlatma sürecinde koltuğa bağlandığında ne hissettiği sorulduğunda Gezeravcı, şunları söyledi:
“Uzun ve meşakkatli bir hazırlık sürecinin ardından milletimizin heyecanla beklediği anın geldiğini, tüm ülkenin lansman sürecini tek yürek olarak takip ettiğini bilmek beni çok mutlu etti. İçinden geçtiğim süreci düşündüm. yüzümde kocaman bir gülümsemeyle, içinde bulunduğum anın olağanüstü olduğunu söylerken, diğer yandan olası acil durum senaryolarında tepkimizi ve takip edeceğimiz acil durum prosedürlerini tekrarlıyordum.”
Vücudu yer çekiminin ezici ağırlığı altındayken, görevlerini yerine getirebilecek fiziksel yeteneklerini geliştirdiğini belirten Gezeravcı, havacılık eğitimi ve tecrübesinin fırlatma sürecini rahat atlatmasına yardımcı olduğunu belirtti.
“Deneysel konularımız farklı disiplinleri içeriyor”
UUİ’de yaptığı deneylerin sonuçlarına ilişkin soruyu yanıtlayan Gezeravcı, şunları söyledi:
“Deney konularımız arasında biyoloji, fizik, tıp ve genetik alanlarında farklı disiplinler yer alıyor. TÜBİTAK bünyesinde hazırlanan ‘gMetal’ deneyimiz var. Kimyasal olmayan ortamda katı parçacıklar ile akışkan ortam arasında homojen bir karışım oluşturmanın etkisini araştırıyoruz. -Yerçekimi üzerindeki reaktif koşullar.Tıp alanındaki deneyimimiz uzay ortamının insan sağlığı üzerindeki etkilerini inceliyor.Burada radyasyona maruz kalmanın kansere neden olan baskılayıcı hücreler üzerindeki etkisini inceliyoruz. Fonksiyonları henüz keşfedilmemiş olan yerçekimi ortamı ve bunların bağışıklık sistemi ile ilişkileri.Bu etkilerin tespit edilebilmesi için dünya çapında kan örnekleri alınmaya başlandı ve alınmaya da devam ediyor. , son kan örnekleri tekrar alınır.”Örneklerimle ilgili çalışma tamamlanacak. ‘PRANET’ deneyi ile propolisin mikro yerçekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisini araştırıyoruz.”
“Dünyadakinden çok daha sınırlı koşullar altında deneyler yapabiliriz.”
Gezeravcı, “Uzay ortamında insan sağlığı ve fizyolojisinde ne gibi değişiklikler oluyor?” Uzay uçuşunun birçok insan için zorlu fiziksel koşullara sahip olduğunu söyledi.
Gezeravcı, ISS’nin kendilerini uzay radyasyonu gibi çevresel faktörlerden korusa da vücutlarının mücadele etmesi gereken pek çok fizyolojik zorluk bulunduğunu anlatarak, şöyle konuştu:
“Yerçekiminin düşük olması, fiziksel aktivitenin azalması ve diğer koşullar nedeniyle beslenme sorunları, uykusuzluk gibi pek çok soruna neden olma ihtimali bulunuyor. Ankara Üniversitesi’nden bilim insanlarımız, fırlatmanın, uzay ortamının ve geri dönüşün insan sağlığına etkilerini ortaya çıkarmak için çalışıyor. Bu nedenle vücudumda meydana gelen fizyolojik etkiler ve biyokimyasal değişikliklere ilişkin verileri inceleyecekler. Bu değerli veriler, gelecekteki görevlerde dünyadaki olumsuz etkilere ve hastalıklara karşı tedavi ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesine katkı sağlayacaktır.”
“Deneyler yapılırken hangi altyapılar kullanıldı” sorusunu yanıtlayan Gezeravcı, ISS üzerinde dünyaya kıyasla çok daha sınırlı koşullar altında ve üst düzey güvenlik prosedürlerine uygun olarak deneyler yapabildiklerini belirtti.
ISS’de sınırlı enerji ve hammadde kaynaklarına sahip olduklarını anlatan Gezeravcı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu nedenle uzayda yapılacak deneyler öncelikle buraya uyumlu hale getiriliyor. Bu da hem deneyi öneren bilim adamlarının hem de istasyondaki teknolojik imkanlardaki uzmanların iş birliği içinde çalışmasını gerektiriyor. Malzeme deneylerimiz için dünya aynı anda Japonya için KIBO modülünde elektrostatik kuvvetle askıda tutuluyor. “Lazer ışınlarıyla ısıtmamız ve erime sıcaklığına getirmemiz gerekiyor. İstasyonda ELF dediğimiz altyapıyla bunun için ihtiyacımız olan ortamı güvenli bir şekilde oluşturabiliriz.”
Deneyleri gerçekleştirirken daima ISS görev kontrol merkezi ile iletişim halinde olduklarını belirten Gezeravcı, TÜBİTAK Uzay ekibi ve üniversitelerden bilim insanlarının deneyleri koordineli bir şekilde takip ettiğini ve gerektiğinde kendisine destek verdiklerini söyledi.
Gezeravcı, deneyler sırasında beklenmedik bir durumla karşılaşması durumunda tekrar uzmanlara danışabileceğini vurgulayarak, astronotların sağlık ve güvenliğinin korunmasının yanı sıra deneylerin başarılı bir şekilde yürütülmesi için sürekli iletişimin kritik önem taşıdığını belirtti.
Soğukkanlılığa vurgu
Gezeravcı, “Bir astronotun sahip olması gereken özellikler nelerdir?” Soruya şu şekilde cevap verdi:
“Bir astronotun birçok farklı özelliğe sahip olması gerekir. Soğukkanlılığın bu çeşitli özellikleri bünyesinde barındıran, bütünü koruyan ve gerektiğinde içimizdeki potansiyeli tam olarak kullanmamızı sağlayan bir kalkan olduğunu düşünüyorum. Havacılıktan edindiğim tecrübeler ve acil durumlar Geçmişte yaşadıklarım, bugün soğukkanlı kalmam konusunda beni etkiledi.” Bu beni kendime çok güvendiğim bir noktaya getirdi. Uzaya ulaşabilmek ve uzayda yaşayabilmek için fiziksel ve zihinsel durumumuzun uzayda yaşamaya uygun olması gerekmektedir. Bu nedenle sağlıklı bir beden ve zihin çok değerlidir. Ancak doğuştan herhangi bir rahatsızlığınız olmadığı ve sağlıklı bir yaşam sürdüğünüz sürece birçoğunuzun bu kriterleri karşılayacağına inanıyorum. Karşılaşacağınızı düşünüyorum. Astronot olmak için eğitim çok değerlidir. Mühendislik, fen bilimleri, matematik gibi temel teknoloji veya tıp alanlarında yüksek lisans yapmak sizin için uygun bir başlangıç olabilir. Astronot olmak için mutlaka pilot olmanıza gerek yok, ancak biraz uçuş tecrübenizin olması gerekiyor. dünyaya dönüşünüzde yaşayacağınız deneyimlere fayda sağlar. “Faydalarını gördüm.”
Dil becerisinin de önemli olduğunu anlatan Gezeravcı, insanların uzayda uyumlu bir şekilde çalışması gerektiğine dikkat çekti.
Farklı ülkelerden astronotların birlikte çalıştığını, ortak dil olarak İngilizce konuştuklarını belirten Gezeravcı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sabır, azim ve tutkuyla her şeyi başarma potansiyeline sahipsiniz. Hayal etmeye ve hayallerinizin peşinden koşmaya devam edin. Mezun olduğum Hava Harp Okulu’nu da bünyesinde barındıran Milli Savunma Üniversitemiz, ihtiyaçlar doğrultusunda lisans ve yüksek lisans eğitimi vermektedir. Bir yandan askeri geleneği sürdürürken, bir yandan da çağın modern yöntemleriyle hareket eden bir kurumuz. Sizleri Milli Savunma Üniversitesi bünyesindeki okullarda görmeyi umuyorum.”
habermentese.com.tr