Bu noktada Türkiye’nin dinamikleri ile dünyadan ayrışabileceğini ancak ekonomi yönetiminin ‘rezerv ne olacak, kur ne olacak’ sarmalına girdiğini kaydeden Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hakan Kara, bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi’nde şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye enflasyon konusunda çok duyarlı bir ülke değil. Türkiye enflasyonu düşürmek istemiyor. Enflasyonu düşürmek isteyip de düşüremeyen tek ülke Türkiye. Akran ülkelerimize bakarsanız Peru’ya Şili’ye Malezya’ya Güney Amerika’ya onlarda da yapısal problemler var” dedi.
YÜZDE 20’NİN ALTINA İNMEZ
Prof. Dr. Kara, “Ancak onlar bütün bunlara rağmen enflasyonu yüzde 2-5 arasında bir yerde tutabiliyor. Biz enflasyonla yaşamaya devam edeceğiz” dedi. Bu yılın yüzde 30 civarında bir enflasyonla tamamlanacağını 2026 ortasında girilecek seçim süreci ile birlikte enflasyonun yüzde 20’nin aşağısına gelemeyeceğini aktaran Kara, “Büyüme tahminim yüzde 3’lerde. Enflasyonu yüzde 30’larda bekliyorum” diye konuştu. HSBC Holding’in Kıdemli Ekonomisti Stephen King ise “Belirsizlikler kısa vadede yıkıcı etkiler yaratmakla kalmıyor şirketlerin gelecekle ilgili yatırım yapmasına da engel okuyor. Düşük büyüme yüksek enflasyon oranı uzun yıllar sonra hayatımıza girebilir ve gitmesi zaman alabilir” dedi.
Dünya kaos döneminde
Zirveye katılan ve ‘kriz kahini’ olarak bilinen Prof. Nouriel Roubini, “Stabilite döneminden belirsizliğe istikrarsızlığa doğru gidiyoruz. Bu dümdüz kaos. Kim haklıdan kim kuvvetliye gidiyoruz. Orman kanunu geçerli” dedi. Baka bir panelde konuşan Sabancı Holding
CEO’su Cenk Alper ise “Sabancı Holding olarak daha durağan ekonomiler arıyoruz. Dolayısıyla yatırımlarımızı AB ve ABD’ye yapıyoruz” diye konuştu.
